Seçeneklerden oluşan hayatımızda çoğu zaman hep bir yerlerde hata olduğunu düşünürüz. Seçimimiz sonrasında bazen aceleci olur ve pişmanlık duyarız. Hayatın dengesi tam olarak bu seçimler ve sonraki hislerden oluşur. Durduğumuz yerden geriye baktığımız zaman hangisi ağır basmakta ? Pişmanlık mı sevinç mi? Denge unsurları ne geçmişimizde vardır ne de gelecekte ve her adım değiştirir bunu. Önemli olan An’da saklıdır, şu an durduğumuz yerde ne hissediyoruz, beklentilerimiz ile yaşadıklarımız uyumlu mu? Ben bu dengeyi hep yanlış değerlendirdim, muhtemelen siz de öylesiniz. Çoğu zaman tüm dünyanın size karşı olduğunu düşünürsünüz ama aslında olan sizin kendinizle olan savaşınızdaki kabullenişte saklıdır. Tüm dengeyi alt üst eden ve pişmanlık getiren seçimlerinizdir. Ne zaman bundan daha kötüsü olamaz bir noktaya geldiğiniz zaman bir sonraki adımınız muhtemelen daha kötü olacaktır. Bu sebep ile dengeyi korumanız gerekmekte ve ani kararlar vermemeniz gerekmekte. Emin olun her zaman daha kötüsü var ve hayat o cümlenizden sonrasında adım atmanızı beklemekte. Hangi seçimin sizi özgürlüğünüze kavuşturacağını söyleyeyim, gerçekte anlamda daha kötüsü olamayacak kadar dibe battığınız , her şeyi kaybettiğiniz o nokta da en cesur adımı atabileceksiniz. Dengeyi ve hayatı hafife almamalıyız. Bir seçim sırasında duygularınızdan sıyrılmalı ve kaybedecek bir şeyiniz kalmamış gibi en cesur adımı en sakin anınızda atmanız gerekir. Aksi durum hayal kırıklığından başka bir şey getirmez.
Seçimler her zaman iyi ve kötü arasında değildir. Bazen kötü ve daha kötü arasındadır. Önemli olan dinginlik ile kötü ile daha kötü gerçekleşecek seçimler arasında daha kötüsü bile olsa kar sağlayabileceğiniz yolu ve dengeyi korumak adına tüm olasılıkları hesaplama gücünüzde yatar. Kötü bir seçimden nasıl mı kar edebilirsiniz? İşte bu olasılıklardır, kötü görünen bir olay karşısında belki o an için tanışacağınız biri ve bir sonraki cesur adımınızda size destek olacak kişiyle tanışabilirsiniz veya az kötü olanı seçerek şu ortamlar sağlandığımda kendi yolumu bulurum dersiniz ama hiç bir zaman o ortamlar sağlanmaz ve seçmediğiniz daha kötü olan senaryodan daha kötü bir durum ile karşılaşabilirsiniz.
Seçimleriniz bir önemi yok ise seçmenizin ne anlamı kalır değil mi? Başarı için öncelik kaderciliği bir kenara bırakmalı, iyi – kötü hayatınızdaki her şeyi olduğu gibi kabul etmelisiniz, hayatınızın dengesini iyi sağlamanız ve planlamanız için durduğunuz noktayı ve hedeflerinizi iyi analiz etmeniz gerekmekte. Belki ilk adımda değil ama planlamanızı zamana yayarak ve hatalarınızı ön görerek atacağınız adımlar bir şekilde bir sonraki durup baktığınız zaman sizi tatmin edecektir. Umut her zaman öldürür, planlarınıza en kötü senaryolara odaklanarak yön verin ve gün sonunda kötü durumda olduğunuzu kötü durumda olacağınızı bilerek geldiğinizin farkında olun. Başarı aslında başarısızlıkların ardında saklıdır, her zaman daha iyisi ve daha kötüsü vardır, önemli olan seçimlerinizi kabullenmek ve durduğunuz yer ile ilgili şüpheleriniz varsa geçmişteki başarısızlıklarınıza bakarak bir sonraki adımı atmaktan korkmamanızdır.
Şans sizinle olsun , dengeniz iyi geleceğiniz gerçek olsun…