Bazen kanıtlara ihtiyaç duyarız, bazen de kanıt diye sunduklarımız tamamen hayalgücümüzden ibarettir. Tarih yazımı bir bilim olana kadar egemen tarafın çıkarlarını koruyacak notlardan ibaretti ya bildiğimiz tarih gerçek değil ise? Olayları bir kenara bırakıp, bilinenleri unutsaydık nasıl anlatılırdı? Çok tanrılı dönem dediğimiz ya çocuklara anlatılan masal kahramanlarıysa ? Ya bizim kutsallarımız eskinin masalıysa ? Uğruna feda ettiklerimiz acaba gerçekten bizim için ne kadar önemli. İlk adım şüpheye düşmektir. Eskiden şöyleydik demekle bir yere yaklaşılmaz, sizin için önemli bir tarih olan bir başkası için bir şey ifade etmeyebilir. En basit örnekle açıklamak gerekirse doğum gününüz, sizin için dönüm noktası herşeyin başladığı gündür, aileniz için farklı özel bir anlam taşır, ya geri kalan 7milyarlık dünyada ? Bir hiçsiniz ve kimse doğduğunuz günü önemsemez. Tarihsel yaklaşım da bunun gibidir bu yüzden öncelikli hedef eskinin sadece sizin için önemli olduğunu bilmek ve bunun yerine şu an ne durumdayım, kafamdaki değerler için ne yaptım yapabilirim demektir. Tarihe tarihsiz yaklaşmak sizi siz yapan etmendir. Belirli dönem şartlarını hesaplayıp o dönem ki düşüncelere bağımlı olmaktan ise o dönem ki şartları göz önüne alarak gerçekleştirilen yaklaşımı, şu an ki şartlara göre analiz yapıp kendi yaklaşımınızı ortaya koymalısınız. En basit tabirle sapan dönemindeki savaş stratejisiyle silah karşısında galibiyet beklemek sadece düşüncesi olmayanlara özgü bir harekettir.
Tarihi hiçe saymak ve öğrenmemek bize ne kazandırır veya kaybettirir ?
Bilgi eksikliğidir aslında mesele, olaylara yaklaşım sürecinde uygun değerlendirmede tarih size çok şey katabilir ama güncel analiz yapmadan birebir uygulamaya kalkacağınız tarihi durumlar muhtemelen de sizi yenilgiye mahkum edecektir. Yaklaşım analizi size tarihin sayfalarındaki güzel hikayelerde ki sebep sonuç ilişkisiyle günümüzde başarıya götürecek anahtar olabilir. Burada temel sorulması gereken soru kendinizedir, ne kadar iyi değerlendirebilirim, yaptığım analizde ne kadar tarafsızım ve bunu günümüze uyarlarken hangi yaklaşım beni başarıya götürebilir. Bu soruların doğru cevabı sizi geçmişin gücüyle geleceğe taşır, benzer hatalar ve hastalıklı tutumlardan uzak tutar. Kaybetme ihtimaliniz nedir, her şey tarih bilgisi olmadan aynı hataya düşme şansınız artar, analiz hatanız başarısızlığa götürür. Tarih bilmeyen veya eski hikayeleri iyi analiz yapamamış biri muhtemelen atasözü dediğimiz ve zamanında herkesin düştüğü hataları gelecek nesillerin yapmaması için tarih sayfasında mutlaka hikayesi olan sözlere açılan kapıdır da ayrıca. Hiç tarih bilmezseniz de muhtemelen o hatalara düşersiniz ve bir şeyin yanlış olduğunu kanıtlamak için yanlışı yapma zorunluluğu hissedersiniz, tarih bilgisi sizi bir adım öteye taşır eğer tarihten bağımsız olaydan ders çıkarabilirseniz. Aynı hatayı defalarca yapıp farklı sonuç beklemek bunu söylememe gerek bile yok. Seçim her zaman size aittir ve kendinizi ne kadar geliştirdiğinize.
Geleceğe giden en düzgün yol, geçmişin ışığında, günün farkındalığında olan planı sadece günü değil gelecekte oluşabilecek durumlar göz önüne alınarak yapılmış bir analiz ile başarılı noktalanacak olandır.